ÖNCE HALK OKUR

Çalışma Öncesi Planlama, Tekrar Etme ve Zamanlama

İnsanın öğrenme mekanizması üzerine yapılan çalışmalar kulağa rahatsız edici gelebilen bir gerçeği ortaya çıkarmıştır. Bu çalışmalara göre insan bir konuyu öğrendikten yaklaşık bir saat sonra öğrendiklerinin %50’sini, bir gün gibi bir süreyle %70’ini, bir hafta sonra ise %80’inden fazlasını unutmaktadır. Üstelik bu rakamlar konuyu ne kadar iyi kavradığımızdan bağımsızdır. Masa başında saatlerimizi harcayarak bir konuyu detaylı bir şekilde öğrensek bile maalesef çok kısa bir sürede öğrendiklerimizin çoğu silinip gitmektedir. Bu gerçeği kabul etmek, yani sosyal ve aile yaşamımızdan taviz vererek yaptığımız çalışmalar sonucu öğrendiklerimizin bu kadar hızlı bir şekilde hafızamızdan silineceğini kabullenmek elbette kolay olmamaktadır. Neyse ki takip eden çalışmalarda bu oranları lehimize çevirmenin yolları ortaya çıkmıştır. 


‘Spaced Repetition’ denilen ve Türkçe’ye ‘Aralıklı Tekrar’ olarak tercüme edilebilecek sistem, insanın hatırlama ve öğrenme mekanizmasını stratejik bir şekilde kullanarak bilgilerin kaybedilmesini durdurabilmekte ve hatırlama oranlarını belirgin biçimde artırmaktadır. Bu sistem aslında günlük hayatımızda sıkça kullandığımız bir mekanizmadır. Yeni bir mahalleye veya şehre taşındığımızı düşünelim. Başta yolumuzu bulmakta zorlanırız. Sokaklar ve evler yabancı gelir. Ancak birkaç hafta sonra hep aynı yollardan geçtikçe etraf tanıdık gelmeye başlar. Aylar geçtikten sonra ise artık hiç düşünmeden yolumuzu bulabildiğimizi, hatta başkalarına rahat bir şekilde yol tarif edebilecek duruma geldiğimizi fark ederiz. Sonrasında bu mahalleden taşınsak bile, seneler sonra yolumuz düşüp de geri geldiğimizde yolumuzu rahatça bulabildiğimize şaşırırız. İşte ‘Aralıklı Tekrar’ sistemi de bu mekanizmayı kullanarak bilgilerin doğru zamanlarda tekrarlanmasını sağlamakta ve yetirince tekrar edilen bilgilerin kalıcı hafızaya iletilmesine yardımcı olmaktadır. 

‘Aralıklı Tekrar’ sistemi üzerine yapılan çalışmalara göre tekrarların aralıkları doğru bir şekilde zamanlanabilirse öğrendiklerimizin çoğunu aklımızda tutmamız mümkün olmaktadır. Zamanlamanın önemini iki örnekle açıklamak mümkündür. Eğer tekrarımızı çalışmamızdan bir saat sonra yaparsak, çoğu şeyi hatırlıyor olduğumuz için tekrardan fazla verim almayız. Diğer yandan eğer tekrarı çalışmamızdan bir ay sonra yaparsak konunun neredeyse tamamını unutmuş olacağımızdan yapacağımız tekrar çok uzun sürecektir ve bir bakıma konuyu tekrar öğrenmekle eşdeğer olacaktır. İdeal tekrar aralıkları için, çalışmaların türüne göre değişiklik göstermekle beraber, bazı genel zaman dilimleri üzerine hemfikir olunmuştur. İlk öğrenme gününden bir gün sonra, bir hafta sonra, iki hafta sonra ve bir ay sonra sırasıyla yapılacak tekrarların etkili olduğu düşünülmektedir. 

Bu yöntemin insanın öğrenmesi ve öğrendiğini akılda tutabilmesi için en etkili yöntem olduğu birçok çalışmada gösterilmiştir. Gelişen teknoloji ile birlikte özellikle akıllı telefonların yaygınlaşmasıyla bu tekniği kullanan uygulamalar yapılmaya başlanmıştır. Bu uygulamalar, ilk öğrenme gününden sonra tekrarın ne zaman yapılması gerektiğini bildirimlerle hatırlatarak tekrarı en doğru zamanda yapmaya yardımcı olmaktadır. Her ne kadar ülkemizde henüz çok bilinmiyor olsa da yurtdışında, özellikle Amerika Birleşik Devletleri’nde başta üniversite öğrencileri arasında olmak üzere bu sistem giderek yaygınlaşmaktadır. Bu konuda başı tıp fakülteleri ve hukuk fakülteleri gibi kısa bir zaman aralığında fazla bilginin öğrenilmesi ve akılda tutulması gereken bölümlerin öğrencileri çekmektedir. 

Bu sistemi hayata geçirebilmemiz için çalışmaya başlamadan önce doğru bir planlama yapılması hayati önem taşır. Eğer kafamızda bir plan oluşturmadan körü körüne çalışmaya başlarsak kendimizi konudan konuya atlarken bulmamız, her şeyi öğrenmeye çalışırken öğrendiklerimizi hatırlamaya zaman ayırmadığımız bir düzen içerisine düşmemiz hiç de şaşırtıcı olmayacaktır. Planlamaya ayıracağımız vakit başta bir kayıp gibi gelse de aslında doğru zaman aralıklarına koyacağımız tekrarlar öğrendiklerimizi aklımızda tutmamızı sağlayarak yapılan zaman yatırımının karşılığını fazlasıyla almamızı sağlayacaktır.

Bir önceki yazımızda alışkanlıkların davranışımızı belirlemedeki öneminden bahsetmiştik. İnsanın doğası gereği ilk tepkisi, yukarıdaki bilgiler ışığında bile, oturmuş alışkanlıklarına ve çalışma düzenine dönmek olacaktır. Eğer alışılmış çalışma düzeni hatalıysa yeni bir sisteme geçmek için çaba göstermek gerekir. Neyse ki gelişen teknolojiyi lehimize kullanarak bu geçişi daha rahat yapabilmekteyiz. Unutulmaması gereken, bu şekilde oturtacağımız doğru öğrenme alışkanlıklarını ömür boyu kullanabileceğimizdir. Bu konuda yapacağımız zaman yatırımı bize katlanarak artan bir bilgi birikimi olarak dönecektir.